SİDE SAHİL YOLU HİZMETİNE 54 YIL HAPİS İSTEMİ

ANTALYAHABER.COM.TR Haber Girişi : 04 Mart 2014 12:56
SİDE SAHİL YOLU HİZMETİNE 54 YIL HAPİS İSTEMİ
Yaklaşık 4000 metre uzunluğundaki sahil yürüyüş yolunun yapımı, iki özel tasarım otobüsün alımı ve antik Side köy meydanındaki yıkımların yapılıp projenin uygulanmasıyla ilgili ihaleler nedeniyle 54 yıl hapis istemiyle yargılanıyor.
Davaya konu olan ihaleler açılırken, inşaatların turizm sezonuna kalmamasını ve en hızlı şekilde sonlandırılmasını hedefleyen Side Belediyesi tarafından bu amaçla; ihale kanununun, daha kısa bir itiraz süresiyle olağanüstü ve öngörülemeyen durumlarda ihale sürecinin hızlandırabilmesine olanak sağlayan 21. maddesine başvurulduğu belirtildi.
Türkiye'de birçok kurum ve kuruluş tarafından da kullanılan bu maddeden, Side'nin komşusu Ilıca, Evrenseki ve Çolaklı belediyelerinin de faydalandığı, ihalenin bitiminden sonra yaklaşık 3 yıl önce, bu dört belediye hakkında yerel gazetede çıkan bir haber üzerine Manavgat Kaymakamlığı'nın, normal akışında, soruşturma ve denetleme sürecini başlattığı ifade edildi. Side, Ilıca, Evrenseki ve Çolaklı belediyelerinin, görevi kötüye kullandıkları iddiasıyla yürütülen süreçte konunun, Manavgat Cumhuriyet Savcılığı'na taşındığı kaydedildi.
İlk etapta, ihale kanunun 21. maddesini kullanan Ilıca ve Evrenseki belediyelerine Manavgat Kaymakamlığı tarafından dava açılmayıp "men-i muhakeme" kararı verilirken; aynı konuda, Side ve Çolaklı belediyelerine ise "görevi kötüye kullanma" suçundan dava açılması izni verildiği, Manavgat Savcılığının, bu iki belediyenin ihale kanunun 21. maddesini kullanmasından ötürü "görevi kötüye kullanma" unsuru olup olmadığı konusunda görüş sorduğu Ankara'daki bilirkişilerin raporlarında; hem Çolaklı, hem de Side belediyelerinin yaptıkları iş ve hizmetten dolayı, herhangi bir "görevi kötüye kullanma" unsuru oluşmadığı yönünde görüş bildirildiği belirtildi.
Manavgat savcısının raporlara rağmen bu kez; Çolaklı Belediyesi için takipsizlik kararı verirken, Side Belediyesi için daha ağır bir suç olan "ihaleye fesat karıştırma" suçundan dava açtığı, "memurun yargılanmasına dair kanun" gereği, Manavgat Kaymakamı'ndan, yalnızca "görevi kötüye kullanma" konusunda yetki almasına, soruşturmayı yalnızca bu unsur üzerinden yapmasına ve sanık ifadelerini de yalnız bu çerçevede almasına rağmen savcı; Side Belediyesi'ne "ihaleye fesat karıştırma" suçundan dava açtığı kaydedildi.

DAVA AÇILMASI ADALETE SIĞMADI
Diğer 3 belediye ile tüm koşullar aynıyken, yalnızca kendisi hakkında dava açılmasının adalete sığmadığını vurgulayan Side Belediye Başkanı Abdülkadir Uçar; ilgili savcının hukuk dışı kararı ve yetkisini aşarak, kendisini "görevi kötüye kullanma" yerine "ihaleye fesat karıştırmak" suçlamasıyla dava etmesi nedeniyle HSYK'ya suç duyurusunda bulundu. Savcının, aynı nitelik ve koşullardaki belediyelerden sadece Side Belediyesi'ne dava açarak taraflı yaklaştığını ifade eden Uçar; kendisinin ve ihalede yer alan diğer belediye çalışanlarının linç edilmesinin söz konusu olduğunu belirtti.
İhaleler açıldığında ya da verildiğinde, çalışmalar yapılırken ya da sonrasında ne kişiler, ne firmalar ne de Kamu İhale Kurumu'ndan herhangi bir şikayet ya da suçlama yapılmadığını belirten Side Belediye Başkanı Abdülkadir Uçar; tüm projelerin de, ihale amacına uygun olarak hızlı şekilde tamamlandığının altını çizdi. Önemli bir turizm merkezi olan Side'de, bu ihale yönteminin benimsenmemesi durumunda sezon sonuna kadar sahilde inşaat çalışmalarının devam etmesinin söz konusu olacağını vurgulayan Başkan Uçar; bu durumun turizmde büyük maddi kayıp, kamu zararı, sansasyon ve özellikle yurt dışından rezervasyon yaparak gelen turistler açısından reklamasyona (satılan bir malın/hizmetin istenilen kalitede olmaması nedeniyle ortaya çıkan bir uygulama) sebep olacağını belirtti. Diğer belediyelere emsal olarak gösterilen projelere imza atmış bir belde belediyesi olarak, kendilerine yapılan haksızlığı kamuoyuyla paylaşmak isteyen Başkan Uçar; adaletin yerini bulacağına inandığını ifade etti.

HUKUKÇULARIN GÖRÜŞÜ
Başkan Uçar'ın konuyla ilgili mütalaa talep ettiği hukuk profesörleri Prof. Dr. Mustafa Ruhan Erdem ve Prof.Dr. Oğuz Sancakdar da yaptıkları açıklamada; söz konusu eylemin ne "görevi kötüye kullanmak" ne de "ihaleye fesat karıştırmak" suçu olarak değerlendirilemeyeceğini belirtti. Mütalaada; Başkan Uçar'ın eyleminin hileye dayalı davranış olarak değerlendirilemeyeceği, bu nedenle "ihaleye fesat" suçu olarak kabul edilemeyeceği, 21. maddeye başvurulmasında kamusal zarara yol açma kastı olmadığı ve davranışın cezalandırılması için gereken kamusal zarar koşulu da gerçekleşmediğinden, "görevi kötüye kullanmak" suçundan da cezalandırılamayacağı yönünde görüş bildirdi.